Stefan Zweig'dan Alıntılar

Amok Koşucusu (İndigo Kitap)
21 - Ben bu çirkin yalnızlıkta, insanın ruhunu sömüren ve iliğini kemiğini kurutan bu lanet olası ülkede utanmayı unuttum.
23 - Ama gençken sıtmanın ve ölümün sadece başkalarının başına geleceğini düşünürsünüz.
63 - Yine de... yine de mutluydum.
69 - Nasıl... Nasıl oluyor da bir insan böyle anlarda yanındakiyle beraber ölmüyor ve ertesi sabah uykusundan uyanıp dişlerini fırçalıyor, kravatını takıyor...
73 - Eğer her şeyinizi kaybetmişseniz, kalan son şey için çaresizce mücadele edersiniz.

Ay Işığı Sokağı (Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları)
58 - Ve yeniden bir gece başladı; ikinci, korkunç bir gece, soğuk yıldızlarla bezeli mehtaplı bir gece; açık ve sonsuz bir sessizliğe gömülmüş gök kubbenin ıssızlığında ağır bir yalnızlık içinde inen gece.
70 - Binlerce insanın aynı yazgıyı paylaştığını, yaşamında meydana gelen şeylerin her gün yaşanan bir trajedi olduğunu biliyordu, ama yine de daha önce kimsenin bu acıyı böylesine keskin hissetmediği duygusuna kapılıyordu.

Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu (Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları)
4 - Ben sana bütün hayatımı, hakiki anlamda ilk defa seni tanıdığım gün başlamış olan hayatı anlatmak istiyorum./Ölmüş olan biri artık hiçbir şey istemez, sevilmeyi de, kendisine acınmasını da, teselli edilmeyi de istemez.12 - Yeryüzünde hiçbir şey kuytuluklardaki bir çocuğun fark edilmeyen sevgisiyle karşılaştırılamaz.
20 - Ne yardımı dokunabilir ki sözcüklerin bana? Biliyorum ondan sonra yine yalnız olacağım. Ve insanların arasında yalnız olmaktan daha korkunç bir şey yoktur.
21 - Bekledim, bekledim seni kaderimi bekler gibi bekledim.
50 - İyi olan şey unutulmaz, seni unutmayacağım.
52 - Sen, beni asla, asla tanımayan, bir su birikintisinin yanından geçercesine yanımdan geçip giden, bir taşa basarcasına üstüme basan, hep, ama hep yoluna devam eden ve beni sonsuz bir bekleyiş içerisinde bırakan sen, kimsin ki benim için?
Not: Bu kitaba dair tüm alıntılar internetten seçilmiştir. Çünkü benim için bu kitap her harfine kadar alıntılanmalıdır.

Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat (Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları)
8 - Diğer yandan, ben şahsen bir kadının özgürce ve tutkuyla içgüdülerinin peşine takılmasını, genellikle alışageldiği üzere, kocasının kollarında onu kapalı gözlerle aldatmasından daha dürüst bulurum.
17 - Macera yaşamamış biri için başkalarının acı veren huzursuzluğu, tiyatro oyunu ya da müzik gibi heyecan veren bir deneyimdir.
44 - Zaten belli bir amacı olmayan her şey bir yanılgıdan ibarettir.
69 - Yaşlanmak, geçmişten artık korku duymuyor olmaktan başka bir şey değil zaten.

Bir Çöküşün Öyküsü (Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları)
13 - Tek bir insanın diğeri için neler ifade edeceğini bilmemişti, çünkü hiç yalnız kalmamıştı.
14 - Yüreğini gitgide daha tehditkar ve ölümcül bir baskıyla sıkıştıran yalnızlığı bir şeyle kandırmak istiyordu.

Mecburiyet (Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları)
11 - Ben de tek bir vazifem olduğunu biliyorum, insan olmak ve çalışmak.
13 - Tek bir birey herhangi bir kavramdan daha güçlüdür her zaman, fakat kendisine inanmalı, iradesine sahip çıkmalıdır.
32 - Çünkü itiraz etmeyen, karşı koymayan herkes suç ortağıdır.
33 - İnsan bir amaç uğruna kendinden vazgeçebilir, fakat başkalarının çılgınca fikirleri uğruna değil.

Olağanüstü Bir Gece (Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları)
15 - Çünkü kayıtsız kalan için başkalarının uyarılmışlığı en hoş izlencedir.
67 - Çünkü sadece kendi kaderlerini bir gizem olarak yaşayabilenlerin gerçek anlamda yaşadıklarına inanıyorum.
69 - Bir kez kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar.

Satranç (İndigo Kitap)
28 - Çünkü bir insan kendini ne kadar sınırlara sokarsa o kadar sonsuzluğa yaklaşır; kendi aletleriyle kendilerine özel bir dünya yaratır, aynı karıncalar gibi.
53 - Zira hiçlik kadar insan bünyesine ağır gelen bir şey yoktur.
59 - Büyük bir ıstırap veriyordu, bir yandan da aslında iyi bir şeydi, bir histi.
60 - Bir kitaba dokunmanın hayali bile parmaklarımı karıncalandırmaya yetmişti.